Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, "Barolar herhangi bir siyasi partinin ve  düşüncenin ne yandaşı ne de karşıtı olmalıdır. Biz uzlaşmacıyız, biz akıcıyız.  Biz hiçbir siyasi partinin ve iktidarın ne yandaşı ne de karşıtıyız"  dedi.
Geçtiğimiz  günlerde yapılan genel kurulda Erzurum Baro Başkanlığı'na seçilen Avukat Faruk  Terzioğlu, "Hedefleri ve adli camiayı  yakından ilgilendiren konularda görüş bildiren Terzioğlu, Baroların herhangi bir  partinin, siyasi düşüncenin ne yandaşı ne de karşıtı olmaması gerektiğini  söyledi.
Baro Başkanı Terzioğlu, şöyle dedi:
"Bizim meslek endişelerimiz  var. Bunun ötesinde Baro etkin ve saygın bir şekilde kamuoyunun beklentilerine  cevap verecek bir yapılanma göstermesi gerektiğine inanıyorum. Sadece Baro  avukatların kendi mesleki sorunlarının çözüm yeri değildir, böyle görülmemeli.  Barolar, kamu kurumu niteliğinde sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum  örgütünün sorumluluğu fonksiyonu neyse bunu en iyi şekilde yerine getirecek  olanlardan biri de Barolardır. Yanlış bir algılama, uygulama ve gelenek var.  Barolar herhangi bir partinin siyasi düşüncenin ne yandaşı ne de karşıtı  olmalıdır. Herhangi bir siyasi partinin ne ön bahçesi olmalıdır ne de arka  bahçesi olmalıdır." 
"Savunmanın güçlenmesi lazım"
Erzurum Baro  Başkanı Faruk Terzioğlu, Baroların haktan, hukuktan, halktan ve adaletten yana  taraf olmaları gerektiğini vurguladı.
Terzioğlu, şöyle devam etti:
"Bunun  ötesinde Baroların herhangi bir mülahazayla farklı bir taraf seçme şansı  olmamalıdır. Olduğu zaman saygınlığını yitiriyor, fonksiyonunu yitiriyor. Netice  itibariyle mesleki popülaritesi, mesleki etkinliği erozyona uğruyor. Ondan sonra  avukatlar topluluğunun en güvenilmez meslek grubu olarak görülüyor. Bunun  ötesinde şuanda Türkiye'de asıl problem, savunmanın güçlenmesi lazım ki adalet  güçlü olsun. Güçsüz bir savunmanın yer aldığı adalet mekanizmasında adaletin her  yönüyle tecelli edeceğine dair kuşkular olacaktır. Öyle bir meslek konumuna  gelmiş bulunuyoruz ki şuanda Türkiye'nin en kolay mesleği en kolay etiketi  avukatlık olmuş. Hiçbir sınırlamaya tabii olmaksızın yüze yakın Hukuk  Fakültesi'nin yabancı ülkeler dahil denkliğini kabul edilen ülkeler var. Bütün  mezunların ihtiyaçları tek bir diplomadır. Avukat olmak çok kolaylaştı. Adliyede  bir zabit katip sınavına, bir mübaşirlik sınavına, bir gardiyanlık sınavına  gösterilen özen ve hassasiyet avukatlara gösterilmiyor."
CMUK Avukatlığı  
Avukatların asli görevi olan savunma mesleğinin gereğini yerine  getiremediğine dikkati çeken Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, yargıda zaman  zaman traji komik uygulamaların bulunduğunu ifade etti.
Terzioğlu, konuyla  ilgili şunları söyledi:
"Ülkede trajikomik uygulamalar var. CMUK Avukatlığı  Cumhuriyet savcılığı aşamasında uygulanabilir ama mahkemelerde olmaz. Adliyenin  avukatlığı ayrı ama CMUK Avukatlığı mahkemede olması mümkün değil, olmaması  lazım. Çünkü şöyle; mahkeme karar verecek, sanığın avukatı yok Baro'dan bir  avukatın gelmesi lazım. Avukat gidiyor oraya hakim hemen soruyor Mahkeme Başkanı  ?Buyurun Avukat Bey' diyor. Avukat vekilini tanımıyor. Neyin neden  yargılandığını bilmiyor. Sadece klasik bir cümle, ?Eski savunmalarımızı tekrar  ediyoruz' Ondan sonra hafife alınıyor. Yargılama sürecinde CMUK Avukatlığı'nın  mahkemelerdeki fonksiyonu sadece göstermeliktir. Ağırlaştırılmış müebbet hapisle  yargılanan bir adama CMUK Avukatı olmaz." 
Avukatların mahkemedeki  halleri
Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, kentteki avukatların mahkeme  salonlarında yaşadıkları durumlarla ilgili değerlendirmede  bulundu.
Terzioğlu, "Mahkemenin disiplini ve yönetimi başkana aittir.  Özellikle mahkeme başkanlarının olumsuz tavırları özellikle CMUK avukatlarına  karşı oluyor. Dışarıdan bakıldığı zaman adamın CMUK'tan mı görevlendirilmiş  olduğu yoksa gerçekten vekaleten mi davaya baktığı anlaşılmaz. Baro'dan  çağırıyorlar hemen, mahkeme karar verecek, her şeyi tamamlamış, bitirmiş ve  kararı hazır. Ama bir avukat eksik, avukat geliyor. Avukat orada durunca mahkeme  başkanının tavrı da öyle olur. Sıkıntı burada. Bu konuyu önümüzdeki Barolar  Birliği Genel Kurulu'nda dillendireceğiz. Anayasa çalışmaları sırasında  Baroların anayasal bir kurum olması yönünde bir çalışmamız olacak. Baroları  etkin kılarsak, avukatı da etkin kılarız" şeklinde konuştu.
"Doğru olanın  yanında olmalıyız"
Terzioğlu, Baroların partilerin karşısında ve yanında  olmadığını anımsattı.
Erzurum Baro Başkanı, sözlerini şöyle  sürdürdü:
"Herhangi bir partinin yanında veya karşısında değiliz. Doğru  olanın yanında olmalıyız. Toplumda ihtiyacı olanın yanında olmalıyız. Benim  bireysel tercihlerim değil, kurumsal tercihlerim ön plana çıkarsa netice alma  şansımız olacaktır. Mahkemeler nezdinde de öyledir. Avukat kendi bireysel  talebiyle giderse daha farklıdır, kurumsal talebiyle giderse daha farklıdır.  Şimdi biz onun için mahkemelerde de bütün avukat arkadaşlarımızı, hakim  arkadaşlarımızı ve savcı arkadaşlarımızı bunların hepsinin ortak bir tek gayesi  var; adaletin tecellisi. Kimse onu kendisine karşı bir hafiflik olarak  algılayamaz, ast olan o olduğu için buna ne hakim karşı çıkar ne savcı ne de  avukat karşı çıkar. Ama orada bir meslek grubunu yok sayma ve ciddiye almama  konumunda olan hakim ve savcılar olursa biz de onları hiç ciddiye  almayız."
"Erzurum'da toplumsal tepki yok"
Terzioğlu, Erzurum'da  geçmişe nazaran toplumsal tepkinin kaybolduğunu söyledi.
Erzurum Baro Başkanı  Faruk Terzioğlu, "Bizim Erzurum'daki en büyük problemimiz toplumsal tepkiyi  oluşturamıyoruz. Tepkiler hep bireysel&S230; Bireysel tepkiler toplumsal tepkilere  dönüşmüyor. Bunun sebebi ezilmişlik, bilinçsizlik ve duyarsızlıktır. En basit  örneğini söyleyeyim size; Erzurum merkezde çeşmenin yanında yatırmış koyunu  kesmiş, parçalayıp satıyor adam. Büyükşehir burası böyle bir şey olabilir mi? Bu  çok basit bir uygulama, zabıtanın basit bir ihmali. Eğer oradaki vatandaş buna  bir tepki gösterse, Alo Zabıta hattını 3 kişi arasa, bir daha bu adam böyle bir  şey yapmaz. Baro işte burada devreye girecek. Sivil toplum örgütü olarak  sivilleri bilinçlendirme adına dediğim hadise budur. Yaşanan olumsuzluklarda  sorunu dile getirmekten korkmamalı insanlar&S230; Korkuyorsa bana desin ben  dillendiririm. İşte bu yüzden diyoruz; herkese açık bir Baro, herkesin  sığınabileceği bir Baro&S230; Bu süreçte mutlak suretle bize ne kadar görev  düşüyorsa, ne kadar beklenti varsa bunun gerçekleşmesi için olmazsa olmaz  şartımız vardır. Basın bize destek vermelidir" diye konuştu.
"Toplum  yararına çalışacağız"
Avukat Faruk Terzioğlu, Erzurum Barosu olarak toplum  yararına olan önemli çalışmaların altına imza atacaklarını bildirdi.  
Terzioğlu, şöyle konuştu:
"Biz kavga, gürültü ve şamatayla işimiz yok.  Biz uzlaşmacıyız, biz akıcıyız. Biz hiçbir siyasi partinin, iktidarın ne yandaşı  ne de karşıtıyız. Toplum, kamu, hukuk ve meslek yararına yapılacak her türlü  uygulamada hükümetin destekçisiyiz. Ülkemizin menfaatlerinin gerektiği yerde  ülkemizin savunulmasının gerektiği yerde, ülkenin birliğinin ve bütünlüğünün  korunmasının gerektiği yerde bizim hassasiyetimiz son derece yüksektir. Ülke  menfaatlerimiz bizim bireysel, mesleksel ve kurumsal menfaatlerimizin her zaman  üstündedir. Bizler Cumhuriyet çocuğuyuz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve yasalarının  sınırları içerisinde özgürlüklerin, demokratikleşmenin, insan haklarının sürekli  destekçisi ve savunucusu olacağız. Bizim temel felsefemiz; temel hak ve  özgürlükler, insan hakları ve aydınlanma sürecidir. Toplumsal gelişmenin  önündeki tüm engellerin, demokratikleşmenin önündeki tüm engellerin  kaldırılmasından yanayız. Tüm kurum ve kurallarıyla uygulanan bir demokrasi  istiyoruz, göstermelik değil. Demokrasinin olduğu yerde ne insan hakları  ihlalleri olur ne de toplumsal sancılar yaşanır."
Erzurum Baro Başkanı Faruk  Terzioğlu ayrıca, yeni anayasal süreci son derece önemsediklerini belirterek,  "Bu anayasal süreç, özgürlük ve demokratikleşmenin önündeki tüm engelleri  kaldıracak düzeyde dizayn edilirse sonuna kadar da yeni anayasanın yanında  olacağız. Toplumu bir ayrışmaya, kutuplaşmaya ve bölünmeye sürükleyecek hiçbir  düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.